5 Mart 2013 Salı
Merhaba! Ben Yeni Basın Sözcünüz; “Twitter” (Boxer Dergisi, Şubat 2013)
08:04 |
Kaydı Düzenle
1950’li
yılların ortasından itibaren özellikle Avrupa başta olmak üzere futbolcular bu
oyunu özel yapan bir çok etkenin de katkısıyla basının ve halkın yoğun ilgi ve
alakasına maruz kaldılar. Kimilerinin hayalini kurduğu bu parıltılı yaşamlar,
kimilerinin de kabuslarını süsledi ama sadece bazı özel oyuncuların gerçeği
oldu. 90’lı yılların başında başlayan internet furyası, icq, msn messenger
derken internet sonunda facebook ve twitter başta olmak üzere sosyal medya
denilen dijital bir mecranın da doğmasına neden oldu. Facebook genelde kişisel
kulanım ve etkinlik paylaşımı üzerine sınırlı kaldı ancak sanırım Twitter
yaygınlaştıkça tam da futbolcuların aradığı birer basın sözcüsü oldu aslında.
Bir de şu
açıdan bakalım, profesyonel sporcuların attığı tweet’ler oyuncun takımla
ilişiğini kesilmesine, federasyondan ceza almasına kadar bir çok yankıya sebep
olabiliyor bunu yanı sıra Twitter
haberciliği de ortaya çıkmış durumda. Spor bültenlerinin son bölümleri
sporcuların Twitter hesaplarından attığı tweet ve paylaştığı fotoğraflara
ayrılıyor bunun en büyük sebebi de haberin direk sporcudan gelmiş olması ve
kritik nokta zahmetsiz haber.
Bir çok
futbolcu Twitter yaygınlaştıkça bu sosyal ağda yerini alarak bu ağ tarafından
onaylanmış hesaplarıyla gerek özel hayatlarıyla, gerekse sezon genelinde
yaşadıklarını, yer yer sevinç ve öfkelerini de paylaşıyorlar. Öyle ki ünlü
futbolcuların Twitter hesapları milyonlarca takipçiye sahip. Aslında Twitter’ın
gücünü biraz hafife aldık diye düşündüğüm de olmuyor değil doğrusu... Twitter
futbolu olumlu olarak etkiledi mi? Evet olumlu etkileri de olduğunu
düşünüyorum. Açıkcası futbola tuttuğu takıma tutkuyla bağlı her futbolsever
sevdiği oyuncuların özel yaşamlarını kendi paylaştıkları kadarıyla bilme imkanı
buldu. Onların belki az da olsa nelerden hoşlandığını, hangi olaylara nasıl
tepki verdiğini görmek yani futbolcuların insani yönünü tanımak oldukça keyifli
olabiliyor.
Twitter’ı
çok keyifli ve ölçülü şekilde kullanıp hayranlarıyla iletişime geçen,
interaktif bir şekilde halkla ilişkiler kampanyası gibi yürüten çok başarılı
isimler mevcut. Maçlardan önce ve sonra zaman zaman kendi özel hayatında başına
gelen olayları tweet’leyen, güzel ve değişik fotoğraf paylaşan isimler pek
tabii ki kendini istemsizce takip ettiriyor. Takipçileriyle karşılıklı diyalog
kuran, buna zaman ayıran, hatta zaman zaman hediyeler dağıtan isimler dahi
mevcut. Bence Twitter hakkındaki asıl sorunsal bu güzel etkileşimlerin yanında
aşırı tepkilerini de bu platform’da göstermeleri. Özellikle maç sonlarında haksızlığa
uğrayan futbolcular bunu çok ağır dille yazıp federasyondan ceza alabiliyor ama
bunun haksızlık olduğunu düşünüyor. Oysa Twitter da onun dijital kimliği
aslında, bunun farkında değil.
Twitter
kullanırken çok büyük sorunlara yol açan isimler de oldu elbette. Bu isimler
kimler mi?
Alex de Souza
Fenerbahçe’nin
sembol olmuş futbolcularından Twitter’ı da çok aktif şekilde kullanan Alex de
Souza, Şampiyonlar Ligi ön elemesinde deplasmandaki Spartak Moskova maçında
oynamamasından sonra; Twitter’da Brezilyalı bir vatandaşıyla Portekizce sohbet
eden tecrübeli futbolcu, maçta yedek kalmasıyla ilgili soruya, “Adamım, bir gün
sana anlatırım ama tek kelimeyle açıklamak gerekirse kıskançlık! Beni neden
kenarda tuttu bilmiyorum. Beni neden yedeğe çektiğini anlamadım. Ama bir gün
meselenin tamamını sana anlatırım” ifadelerini kullanmıştı. Alex önce
“Oynamamamın sebebi kıskançlık” tweet’ini sildi. Sonra “Hocanın kararına hep
saygılıyım ve hiç sorgulamadım” ardından “Lütfen Portekizce yazdıklarımı
tercüme etmeye çalışıp, kelimelerin gerçek anlamlarını yitirmesine izin
vermeyin“ dedi. Bu olaylardan sonra Alex’in takımla zaten hali hazırda gergin
olan ilişkileri kopma noktasına geldi, akabinde sözleşmesi karşılıklı olarak
feshedildi.
Ryan Babel
Federasyon
Kupası'nda M.United ile Liverpool arasındaki karşılaşmada hakem Webb'in
kararları tartışılmıştı. Maç sonrasında Liverpool oyuncusu Ryan Babel, Twitter
hesabında hakem Howard Webb'in fotomontajla M. United forması giydirilmiş bir
fotoğrafını yayımlamış ve altına, "Ve ona en iyi hakemlerden biri
diyorlar, şaka gibi." yazmıştı. İngiltere Futbol Federasyonu, Twitter'da
hakem Howard Webb ile dalga geçen Liverpool'un futbolcusu Ryan Babel'e 10 bin
sterlin para cezası verdi.
Ashley Cole
Chelsea
kaptanı John Terry’i ırkçılıktan suçlu bulması üzerine Ashley Cole, takım
arkadaşını savunmak için harekete geçmişti. Ancak Cole’un twitter hesabı
aracılığıyla Futbol Federasyonu’na hakaretler yağdırması tepkiyle
karşılanmıştı. Hatta öyle ki Cole’un San Marino ve Polonya ile oynanacak maçlar
öncesi milli takımdan ihracı dahi gündemdeydi. Ancak Cole, bizzat federasyon
başkanı David Bernstein’den özür dileyince konu tatlıya bağlandı.
Michel Morganella
İsviçreli
futbolcu Michel Morganella ise olimpiyatlarda Güney Kore ile oynanan maçın
ardından Twitter hesabında; “Bütün Güney Korelileri benzetmek istiyorum! Bir
avuç zihinsel özrü olan gerizekalı!” yazarak bu anlamda görülen en kötü
ırkçılıklardan birine örnek olmuştur. Bu tweet’inden sonra yabancı düşmanlığı
ve ırkçılık suçlamaları ile haklı olarak karşı karşıya kalmış, Twitter
hesabından özür dilediğini açıklasa da bu kariyerine sürülen bir leke olarak
kaldı. Morganella bu tweet sebebiyle 2012 Londra Olimpiyatları kadrosundan da
kovuldu.
Bunun
yanında tabii Twitter’da takibi çok keyif veren aynı zamanda güzel tweet’ler
atan oyunculara bir göz atalım.
Cristiano Ronaldo (@cristiano) Real
Madrid’in gelmiş geçmiş en iyi futbolcuları arasına girmeye aday olan Cristiano
Ronaldo, birkaç günde bir mutlaka tweet atan yıldız futbolcunun takip ettiklerine
bakınca, beğenileri de ortaya çıkıyor. Unutmadan Ronaldo’nun genel olarak
İngilizce tweet attığını da söylemeden geçmeyelim.
Wesley Sneijder (@sneijder101010) Twitter
adresini yoğun şekilde kullanan Wesley Sneijder, hem özel hayatı hem de futbol
kariyeri hakkında bilgiler paylaşıyor.
Felipe Melo (@_FelipeMelo_) Geçen sene
Galatasaray’a transfer olan Felipe Melo, Twitter’ı en çok kullanan futbolcular
arasında ilk sıralarda yer alıyor. Her gün sayısız tweet yazan ve hayatından
fotoğraflar da paylaşan Melo, futbol severlerin yazdıklarını da yanıtlıyor.
Rio Ferdinand (@rioferdy) Manchester
United’ın tecrübeli defans oyuncusu da Twitter’ı delicesine kullananlardan... 4
milyona yakın takipçisi olan Rio Ferdinand takipçileriyle etkileşim içerisinde
olduğu gibi, keyifli fotoğraf paylaşımlarıyla da Twitter’a renk katıyor.
Gerard Pique (@3gerardpique) Twitter’ı
İspanyolca kullansa da oldukça aktif kullanan isimlerden bir tanesi
Barcelona’lı Pique. İspanyolca bilmeseniz dahi kendisi oldukça güzel
fotoğraflar paylaşıyor, takip edilmesi oldukça keyifli isimlerden birtanesi.
Emmanuel Frimpong (@Frimpong26AFC) Arsenal’in
genç yeteneklerinden biri olan Frimpong şahsen Twitter’da en sevdiğim
isimlerden birtanesi. Özellikle attığı eğlenceli tweet ve fotoğraflarla gerçekten
Twitter kullanımı için iyi bir örnek teşkil ettiğini düşünüyorum.
Michael Owen (@themichaelowen) Veteran
İngiliz forvet son zamanlar Stoke City’de kadroya girmekte zorlansa da kendisi
Twitter’ın olmazsa olmazlarından. Özellikle çocuklarıyla geçirdiği keyifli
anlar ve ev halleri üzerine attığı tweetler eşsiz.
Andy Carroll (@AndyTCarroll) Twitter’a
yeni gelen isimlerden biri olan Andy Carroll daha önce başka sosyal paylaşım
sitelerinde oldukça keyifli paylaşımlarda bulunmuştu. Henüz gün itibari ile sadece
50 bin takipçisi olan Carroll Twitter’ın umut vadeden isimlerinden birtanesi.
26 Temmuz 2012 Perşembe
Blogtivi 22 Temmuz (Yusuf Ali Timur)
11:48 |
Kaydı Düzenle
25 Temmuz Çarşamba günü Tivibu platformunda yayın yapan, Sportivi kanalında Blogtivi programına katıldım. Blog yazmak, Futbol, Lefter, Ibrahimovic ve daha bir sürü konu üzerine güzel bir sohbet ettik.
24 Temmuz 2012 Salı
Meloizm ve Galatasaray
00:03 |
Kaydı Düzenle
Felipe Melo...
2010-2011 sezonu ile dibe vuran Galatasaray'ın tekrar toparlanmasını, Ali Sami Yen'den sonra taraftarın TT Arena'yı sahiplenmesindeki en büyük faktör...
Topu uzaklaştırdığında bile gözle görülebilecek hırsı ve taraftarı coşturması üzerine defalarca yazılabilir belki de..
Ruhu kaybolan takımın dirilmesindeki en büyük RUH!..
Şimdilerde kiralık sözleşmesi biten Melo kulüple pazarlık aşamasında ve bahsedilenlere göre 4.2 M€ prim dahil ücreti kabul etmiyor. Objektif olarak bakınca Melo'ya bu ücreti verebilecek başka bir takım yok! (Türkiye, Katar, Rusya ve Çin dışında)
Melo'nun eli kuvvetli mi? Evet. Çünkü tüm Galatasaray taraftarı onu çılgın gibi istiyor. Melo da bunu biliyor! Ne Riera ile yaptığı kavga, ne sabıkalı kariyeri bunun önüne geçemiyor. Melo'nun en büyük kozu Galatasaray taraftarı...
Bugünlerde sosyal medya olmasaydı, dünya bu kadar globalleşip internet üzerinden bilgi paylaşımı bu kadar artmış olmasaydı Melo bu kadar pazarlığa giremezdi diye düşünüyorum.
Bilin ki, Melo'ya çok hayranım! Şu takımda görmek istediğim ilk 2-3 oyuncudan biri, bu takımın ruhu!
Ama bilin ki, Melo yoksa ben de yokum diyen Galatasaray taraftarı olmaz!
Melo yok beyler, siz de olmayın lütfen!
Armaya, renklere olan aşkınızı "Melo" gölgeliyebiliyorsa eğer önden buyrun...
6 Şubat 2012 Pazartesi
Zlatan "Vukuatovic"
12:02 |
Kaydı Düzenle
Kendimi bildim bileli bu oyuna aşığım.. Ama ben.. Ben bu kadar yetenekli bir adam görmedim! Zlatan'ı uzun uzun anlatmak gereksiz diye düşünüyorum. Uzun boyuna rağmen inanılmaz tekniği, vuruş kalitesinin yanında gittiği her takımın şampiyon yapması gibi durumlar da var. Barça'nın kendine has oyun sistemini bir kenara koyarsak dünyanın her takımında 11 oynayabilecek benim gözümde dünyanın en iyi forvetidir. Bunlar tabii futbol açısından yani sevdiğimiz kadının gözünden baktığımızda gördüklerimiz. Aynı zamanda bir o kadar da sorunlu, huysuz ve kaprisli bir yıldız Zlatan işte onun repertuarından bir avuç "olay"...
Aronica'yı tokatlamak!
Cassano'ya şaka tekmesi!
Strasser'e tekme!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)