13 Şubat 2011 Pazar
Galatasaray Gaziantepspor Karşısında Neleri Yanlış Yaptı?
16:44 |
Kaydı Düzenle
Galatasaray puan kaybettiği zaman değil de, kötü oynadığı zaman keyifsizim, hissizim. Yenilmeye değil ancak kötü futbola epey dayanıksız olduğumu bir kere daha anladım. Eskişehirspor karşısında oynanan ilk 60 dakika, Galatasaray adına adeta mükemmel futbolun sahaya yansımasıydı. 60 dakika sahada basmadık yer bırakmayan Galatasaray Eskişehirspor'u sahadan silmişken konsantrasyon kaybı ve baskılı oyun sonucu yorgunluğun da etkisiyle 2 gol birden yedi. Gelen 4. golle hem bu olası travmanın önüne geçildi hem de Baros sahalara tekrar golle dönmüş oldu. Gelgelelim bu hafta ne oldu derseniz o bambaşka bir hikaye...
Galatasaray geçen hafta sezonun en iyi futbolunu oynarken bu sezon ilk defa 4 gol birden atmıştı. Şubat ayının başında oynanan kupa müsabakası ise oldukça zevkli geçmiş ve Gaziantepspor'un 3-2 galibiyetiyle sonuçlamıştı. Bu maçında iki tarafın için zorlu geçeceği önceden aşikardı. Kadrolar belli olduğunda epey şaşırdım doğrusu. Antep cephesi de aslında hücum anlamında epey zengin bir kadroya sahip. Öyle ki Olcan ve Julio Cesar yedek soyunarak başladı maça. Galatasaray hali hazırdaki 3 kreatif futbolcusundan kalan sonuncusunu da sakatlıktan dolayı oynatamayacaktı. Misi'nin olmamasını ve Arda'nın sakatlığını kanıksadık zaten ancak ama Kewell da olmayınca takım sahada "General" yoksunluğundan doğru düzgün hücum yapamıyor. Culio teknik, topa iyi vuran, driplingi iyi bir oyuncu, evet ama oyun kurucu vasıflarına 10 numara olmaya da bir o kadar uzak. İşte Galatasaray'ın aslında mecburen de olsa dün yaptığı tek yanlışlık buydu. Kewell yerine Anıl oynadı. Geçen hafta Kewell'ın 2. golde topun üstünden atlayıp Stancu'ya verdiği "hayalet" pas ve 3. goldeki vuruş tekniği dün yoktu. E Sabri'nin olmayan şutlarına Cana da dokunmayınca böyle bir tablo ortaya çıktı.
Tolunay hocaya birkaç küçük eleştirim olacak. 1-0 önde olduğun Galatasaray'ı bitirmek varken niye 85 dakika takımı o kadar geride tuttu anlam veremedim. Devrede yapılacak Olcan-Ismael Sosa ve Julio Cesar-Cenk Tosun değişiklikleriyle maçı Galatasaray açısından faciaya dönüştürebilirdi. Defansif beklerini ileri çıkartmadı, orta sahasını çakılı oynatıp aslında epey etkisiz kaldı. Dediğim gibi eğer birazcık cesur davranabilseydi maçın sonucunu düşünmek istemiyorum.
Maça aslında Galatasaray hakim başladı. Geçen haftaki mücadeleyi presi yine sahaya yansıttılar. 1. dakikada Stancu'ya net bir penaltı yapıldı ancak hakem çalmadı, çalamadı keza 1. dakikada penaltı olur mu? Kusura bakmasın kimse oldu! Maçın devamında sahadaki en büyük görevi kafa toplarını almak olan Servet öyle bir zamanlama hatası yaptı ki Gaziantepspor'a asist oldu resmen. Golde Zapata'nın da takdire şayan çabasını görmemek de imkansız bu arada. Golden sonra maçtan kopan, morali düşen Galatasaray geri kalan tüm maç boyunca debelendi durdu, bende ekran karşısında eşlik ettim takımıma.
Galatasaray'ın dün bir başka problemi de sağ kanadının sıkışlığıydı. Sağ bek Serkan, sağ iç Sabri ve sarkık kanat oynayan Kazım arasında inanılmaz bir görev karmaşası vardı. Öyle ki çoğu zaman Sabri ve Serkan pozisyonlarını kaçırdı, Kazım ise Sabri oyundan çıkana dek o kanattaki sıkışıklık nedeniyle orta sahaya gelip top almak zorunda kaldı. Sabri oyundan çıktıktan sonra ise yüzünü kaleye döndü ve Galatasaray'ın son dakikalardaki kıpırdamasını sağlayan isim oldu. Galatasaray sahaya 4-3-3 düzeniyle çıktı. Ancak 4-3-3'ün maç içerisinde kanatlara odaklanması için 3-4-3'e dönüşü şarttır. Galatasaray geri dörtlüsünü Hakan-Servet-Cana-Serkan'la kuruyor ki bence bu külliyen yanlış bir model. Ne Serkan ileride yetenekli ne de hakan balta 3-4-3'e uygun bir oyuncu. Galatasaray'ın acilen Insua-Servet-Cana-Sabri dörtlüsüne dönmesi lazım. Böylelikle o dörtlü maç içinde zaman zaman Insua-Cana-Servet zaman zaman da Cana-Servet-Sabri olarak 3'lü defansa dönüşte inanılmaz bir kolaylık sağlayacaktır. Sonuçta Zapata'da kullanılacak bir yabancı kontenjanı da dünden sonra bana aptallık geliyor.
Son lafım da oyun akışkanlığı konusunda. Geçen hafta Barcelona'ya taş çıkarırcasına neredeyse pas hatası olmadan hücum eden Galatasaray'ın gözleri bağlı gibiydi. Akışkanlıktan yoksun, karşı kaleye gitmekten aciz bir Galatasaray izledikçe içim kan ağlıyor. Eskiden olsa hücumda akışkanlık olmadığı zaman Hagi sahneye çıkar bir frikik bir uzaktan şutla maçı alırdı. Artık Hagi saha kenarında olduğuna göre Arda artık bir an önce AÇILIŞI yapsın. Olmaz mı?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Blogger tarafından desteklenmektedir.
Blog Archive
-
▼
2011
(77)
-
▼
Şubat
(34)
- Boxer Dergisi Mart Sayısındayız
- Hepimizin Umudu Cenk Tosun Paşa
- 24 Şubat Sistem 4-5-6 Kuponu
- 24 Şubat İddaa Kuponu
- dinamo gibi kiev
- 22 Şubat İddaa Kuponu
- 19 Şubat İddaa Kuponu
- Kötü Markaj 1 iyi Markaj 4
- Arsenal Şapkadan Tavşan Çıkardı
- 16 Şubat 2011 - İddaa Kuponum
- Gennaro Ivan "Rino" Gattuso
- İbrahim Üzülmez Belki Ama Biz?
- Mourinho'nun Varisi André Villas Boas
- Galip Öztürk'le Mini Söyleşi
- 10 Foto, 1 Video, Elveda Ronaldo!
- Galatasaray Gaziantepspor Karşısında Neleri Yanlış...
- Galip Öztürk'e Sorularınız Var Mı?
- Vincent Peter "Vinnie" Jones
- The Damned United (2009)
- Emmanuel Petit
- Andy Carroll Gitti Uçan Finli Geldi
- Bu Kadar Tedirginlik Olmaz ki!?
- Radu Baicu ile Stancu ve Yüksel Yeşilova Hakkında ...
- Stancu Mersin'e Biz Gideriz Tersine!
- Cana Reyis!
- Bugün En Kötü Günse, O Zaman Daha Yüksek Sesle Gal...
- It's Miller Time!
- 05 Şubat İddaa Tahminleri
- Nike Ginga: The Soul Of Brazilian Football (Falcão...
- Charlie Adam
- Ara Transfer Dönemi Hareketleri
- Andy Carroll, Torres Gibi Tutuşmuyor!
- Karşı Renge Geçen Bizden Değildir!
- Yan Torres Yan!
-
▼
Şubat
(34)
0 yorum:
Yorum Gönder